27 Temmuz 2013 Cumartesi

BDI ve CDI hesaplamaları

Reklam kampanyasında hangi bölgedeki mecralar kullanılacaktır? Dünyanın ya da ülkenin hangi
bölgesindeki ve hangi şehrindeki tüketicilere ulaşılacaktır? Kampanyada ağırlık verilecek coğrafi bölgelerin seçimi bu aşamada belirlenmektedir. Nereye yayın yapan ve hangi bölgedeki dinleyici, izleyici ve okuyucuların takip ettiği mecralar kullanılacaktır? (Avery, 2005, s. 196) Yüksek nüfusa sahip bölgeler doğal olarak yüksek satış potansiyeli anlamına gelmektedir. Medya planlamasında nicelik (kantitatif) ve nitelik (kalitatif) birlikte anlam kazanmaktadır. Medya planlamacı, potansiyel alıcıları düşünerek bütçeyi farklı bölgelere en etkin şekilde dağıtmalıdır.
Satış, reklam bütçesi ve coğrafi bölge arasındaki ilişkiyi kurmanın yöntemlerinden biri Marka Gelişim Endeksi (BDI - Brand Development Index)’dir (Lane ve Russell, 2001, s. 108). Marka gelişim endeksi reklamı yapılacak markanın hangi bölgelerde başarılı, hangi bölgelerde yetersiz olduğunu görmek ve başarısız bölgelerin medya planlama sürecine dahil ederek güçlendirilmesi içindir. BDI dışında bir başka endeks Kategori Gelişim Endeksi (CDI - Category Development Index) ise potansiyel pazarlardaki ürün kategorisinin tüm satışlarına bakar. Markanın bulunduğu kategorinin değerlendirilmesini sağlar.

Marka gelişim endeksi (BDI), markanın bölgelere ve şehirlere göre satış gücünü ölçmek için
kullanılır. Eğer bir pazar, toplam nüfusun yüzde 5’ini oluşturuyorsa, markanın satışlarının da yüzde 5’ini oluşturması beklenebilir. Eğer satışlar ve nüfus oranı eşit ise, BDI 100 olacaktır. Eğer BDI 100’den düşük ise, satışların nüfusa oranla düşük olduğu sonucu çıkar. Eğer BDI 100’den yüksek ise, satışların nüfusa göre daha iyi olduğu söylenebilir (Goodrich ve Sissors, 1996, s. 39). Marka gelişim endeksi düşük olan bölgelerde, eğer pazarlama bileşenlerinde (üründe sorun, yanlış fiyat veya dağıtım yetersizliği gibi) sorunlar varsa önce bu sorunlar çözümlenmelidir. Sonra BDI düşük olan bölgelere iletişim desteği verilir.
Kategori gelişim endeksinin marka gelişim endeksinden farkı, marka yerine markanın bulunduğu ürün kategorisinin satış gücünün değerlendirilmesidir.
Hesaplama sonucunda 100’ün altında bir rakam çıkarsa, o bölgede o kategorinin satışlarının
ortalamanın altında olduğu anlaşılır. 100’ün üzerindeki rakamlar ise, o bölgede o kategorideki ürünlerin satışının ülke genelinden yüksek olduğu anlaşılır. Buna göre CDI değeri 100’den fazla çıkan bölgelerde daha fazla satış potansiyeli olduğu sonucu çıkarılabilir. Dolayısıyla reklamlar bu bölgelerde daha yoğun yapılabilir (Katz, 2008, s. 28).
marka gelişim endeksi, kategori gelişim endeksi


















Medya planlamasında hem ürün kategorisinin (deterjan gibi) hem de reklamı yapılacak markanın
(Omo gibi) hedef kitle tarafından tercihi bu iki endeksle sıralanmış olacaktır. Bu sayede hedef kitlenin hem kategori hem de marka bilgisi ve satın alma davranışı planlamada daha sağlam mecra seçimi için kullanılacaktır. BDI ve CDI’yi değerlendirirken aşağıdaki durumlarla karşılaşılabilir (Sissors ve Baron, 2008, s. 223).
• Hem BDI, hem de CDI yüksek ise, bu pazarın hem marka için, hem de kategori için iyi bir satış
potansiyeli taşıdığı söylenebilir.
• BDI yüksek, CDI düşük ise, bu pazarda kategori iyi bir satışa sahip değildir, ancak marka
sahiptir. Reklam yapmak için iyi bir pazardır ancak markanın satışlarının zamanla azalıp
azalmadığı takip edilmelidir.
• BDI düşük, CDI yüksek ise, bu pazar kategori için iyi bir potansiyeli temsil etmektedir. Ancak
markanın satışlarının neden iyi olmadığı konusunda araştırma yapmak gerekir. Dağıtım zayıf
olduğu için, reklama yeterli bütçe ayrılmadığı için, yeterli GRP ya da erişim olmadığı için
olabilir. Bir cevap bulmadan bu pazarda reklam yapmak risklidir.
• Hem BDI, hem de CDI düşük ise, bu pazar tüm markalar için risklidir. Kategorinin neden iyi bir
satışa sahip olmadığı öğrenilmelidir. Bu tür bir pazar reklam yapmak için iyi bir seçim
olmayabilir.
Kaynak:http://eogrenme.anadolu.edu.tr/eKitap/MAI203U.pdf
Ayrıca aşağıdaki belgenin 20,21 ve 22. sayfalarına bakarsanız faydalanacağınızı düşünüyorum.

Marka reklam ilişkisi ve endüstriyel marka oluşturmada reklamın etkisi [Relation between brand and advertise and brands effect on industrial branding]/ext/belgeler_v_e.swf">

26 Temmuz 2013 Cuma

RSS, Atom ve Podcast

xml

Besleme nedir ve nasıl kullanabilirim?

Bir besleme, web içeriğinin düzenli olarak güncellenen bir özetidir ve içinde o içeriğin tam sürümlerine ilişkin bağlantılar da yer alır. Besleme okuyucu kullanarak belirli bir web sitesinin beslemesine abone olduğunuzda, o web sitesinden yeni içeriğin bir özetini alırsınız.Web sitesi beslemelerine abone olmak için bir besleme okuyucu kullanmanız gerekir. Bir RSS veya Atom besleme bağlantısını tıkladığınızda, tarayıcınızda biçimlendirilmemiş anlamsız bir sayfa görüntülenebilir.

rss

RSS ve Atom nedir? 

RSS ve Atom, iki besleme biçimidir. Çoğu besleme okuyucu her iki biçimi de destekler.RSS, sık kullandığınız sitelerden birinde bir güncelleme yapıldığında, yeni yazıların başlık ve özetlerini sizin için biraraya toplayarak en son içeriğe ulaşmak için çok kolay bir yol sağlayan özel bir XML dosya formatıdır.

RSS bültenlerine abone olduğunuzda, istediğiniz bilgileri bulmak için interneti köşe bucak dolaşmanız gerekmez. Bunun yerine, başlıklar ve özetler sizin için ulaşması çok kolay bir konumda toplanır. Belirli bir konuda ayrıntılı okuma yapmak isterseniz, ilgili bağlantıyı tıklayarak makalenin tümüne ulaşabilirsiniz. (Tabi bu durum, günlük ziyaretçi beklentisi içerisinde olan sitelerin yönetimleri tarafından pek de hoş karşılanmamaktadır.)

RSS, içeriği paylaştırmak ve dağıtmak için XML (genişletilebilir biçimlendirme dili) kullanır. Kullandığı dosya biçimleri .rss ve .xml'dir.
RSS bültenleri genellikle turuncu bir RSS veya XML kutusu ile gösterilir.
RSS "Rich Site Summary" (Zengin Site Özeti) kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır. Kullanım kolaylıklarından ötürü "Really Simple Syndication" olarak da ifade edilmektedir.
Web beslemeleri için popüler olmuş 2 tür format vardır: RSS ve Atom.

RSS Nasıl Kullanılır?


RSS bültenlerinden faydalanabilmenin pek çok yolu vardır. Ben her zamanki gibi bir Google ürünü tavsiye ediyorum: Google Reader

Google Reader, RSS beslemelerini pratik bir şekilde takip edebilmek amacıyla oluşturulmuş web tabanlı bir uygulamadır. Kullanmak için bir Google hesabınız olması gerekmektedir. Google hesabınızla giriş yaptıktan sonra istediğiniz RSS beslemelerini sayfanıza eklersiniz. Diğer RSS okuyucu uygulamalardan farklı olarak öğelerinize yıldız ekleme, öğelerinizi web üzerinden paylaşma özellikleri sunmaktadır.

Google Reader en sık kullandığınız haber sitelerini ve blogları yeni içerik için sürekli olarak denetler. Bir site ister günlük ister aylık güncellensin, hiçbir şey kaçırmayacağından emin olabilirsiniz!

Podcast Nedir?

podcast
Podcasting
Podcasting, çoğunlukla dizi halindeki dijital medya ürünlerinin (radyo programları, videolar vs.) internet üzerinden -genellikle feed (besleme) yoluyla- bilgisayar ve taşınabilir cihazlara (cep telefonu, tablet vs.) indirilebilecek şekilde yayınlanması. Bu şekilde indirilmiş dosyalara ise podcast denir.
Podcast sözcüğü 2000'li yıllarda "iPod" sözcüğündeki pod (küçük kapsül) ve "broadcast" (yayın) sözcüklerinden oluşturulmuştur. Podcastlar ilk defa iPod için geliştirilmiş olmakla birlikte podcast tabiri günümüzde sadece iPod için kullanılmaz.
Podcast sisteminin internetten bir programın ses ya da video kaydını indirmekten farkı beslemelerin (feed) kullanılması ve böylece her yeni bölümü özel yazılımların izleyerek otomatik olarak yükleniyor olmasıdır. Podcast sistemi sayesinde amatör ya da profesyonel radyo/televizyon programlarına abone olunarak herhangi bir zamanda, herhangi bir cihazla izlenebilir.

Çalışma İlkesi

Podcasting, çevrimiçi yayının üyelik gibi yollarla kullanıcılara ulaştırılmasıdır. Birçok podcast, MP3 ve görüntü dosyaları biçimlerinde olup RSS protokolüyle yayınlanır. Podcasting, kullanıcılarının herhangi bir zamanda kullanabildikleri dergi ya da belgesel gibi eğitici yönü olan yayınların hepsini içine almaktadır. Bu elemanlardan farkı duyma ve görme yoluyla iletilmesidir.
Podcasting'in ortaya çıkışındaki amaç bireylerin kendi dinletilerini dağıtmalarıydı.
Hızla ve çok fazla yolla genişleyen alan günümüzde özellikle eğitim amaçlı, tanıtım gibi alanlarda ve hatta emniyetten sorumlu kurumların dahi güvenlik amaçlı kullanımına girdi. Eğitim alanındaki işleviyle podcasting, öğrencilerin ve öğretmenlerin herhangi bir zaman ve yerde bilgiyi paylaşmalarını sağlayabilmektedir. Bu özelliğinden dolayı uzaktan eğitimdeki yeri önemlidir.

Teknik Bilgiler

Podcast, bir oynatıcı için dağıtılan uygun ses ya da görüntü dosyasıdır. Kullanıcılar abonelik yöntemiyle bir dizi podcast’e ulaşabilir. Podcast’in kalbinde RSS (really simple syndication) özellikleriyle birlikte, XML (extensible markup language) dosyası yer almaktadır. Bu dosya ulaşılabilir olan tüm ögelerin ve bölümlerin listesini barındırmaktadır. İçinde yer alan toplayıcı program, düzenli olarak kayıtlı dosyaları örneklenip yeni bölümleriyle otomatik olarak güncelleştirmektedir. Podcast’in gezici bir enstrüman ile dinlenebilmesi (PDA,cep telefonu,bilgisayar) onu etkin bir öğrenme aracı haline getirmektedir.

Kullanım Alanları

Podcastların eğlence amaçlı kullanımı dışında eğitim amaçlı ve iş amaçlı kullanımı da yaygınlaşmaktadır. Örneğin öğrencilerin çeşitli dersleri podcast olarak takip etmesi ya da iş dünyasında çeşitli verilerin podcastlar sayesinde takibi mümkündür.

Avantajları


  • Herhangi bir zamanda izleme veya dinleme
  • Tekrar izleme veya dinleme
  • Ücretli veya ücretsiz abonelik sistemi sayesinde yeni bölümlere kolay erişim
  • İnternete bağlanan herhangi bir cihaz üzerinden kolayca yayın yapabilme
  • Çabuk değişen verilerin sık sık güncellenebilmesi
Kaynak:Vikipedi,http://abdullahozcelik.com/

23 Temmuz 2013 Salı

Google Drive, AdSense, AdWords, Analytics Servislerinin İşlevleri

Google Drive

Google Drive Google’ın bulutta dosyalarınızı saklamak için sağladığı 5GB’lık web alanıdır. Isteğe göre bu kapasite ek depolama alanı satın alınarak arttıtılabilir.
Google’ın 2012 yılında devreye aldığı bu servis sayesinde cihaz bağımsız, Internet bağlantısı olan ya da olmayan(offline özelliği) yerlerden dosyalarınıza ulaşıp görüntüleyebilir ve değişiklikler gerçekleştirebilirsiniz.

Yoğun e-mail ve dosya trafiği yaşadığımız son dönemde dosyalarınızı Google Drive servisi üzerinde tutarak mobil cihazlarınızdan, PCnizden ve laptopunuzdan bir şekilde ulaşabilirsiniz. Ofisde bilgisayarınızda çalıştığınız bir dosyaya servis aracında akıllı telefonunuza yüklü uygulamasından ulaşıp görüntüleyebilir ve değişiklikler yapabilirsiniz. Sonrasında çalışma arkadaşlarınızdan geri bildirim almak için onlarla paylaşabilir ya da onların da yorumlarını eklemesi için davet edebilirsiniz!
Bu sistem ile her cihaz zaman ve mekan bağımsız olarak ofisiniz, çalışma alanınız haline geliyor!

Sıkça karşımıza çıkan bir sorun da e-mail ile gönderemeyeceğimiz bir dosyanın, resmin ya da videonun karşı tarafa ulaştırılmasıdır. Google Drive bu konuda da yardımcı oluyor. Dosya ya da dosyaları Google Drive’a web arabirimi ya da masa üstü uygulaması ile kolayca yükleme yapıp, karşıdaki kişiye paylaştırmak yeterli olacaktır.

Sunumunuzu yüklediğiniz laptopu evde unuttunuz; hiç sorun değil! Herhangi bir laptopdan ya da mobil cihazdan kolayca ulaşabilirsiniz. Örneğin yanınızda hiçbir cihaz yok. Eğer ortamda bir iPad var ise kolayca kendi hesabınıza bağlanıp dosyanıza ulaşabilirsiniz!

iPad’inizden sunum yapmak artık çok kolay! Kendinize e-mail atmanıza gerek yok; dosyalarınızı Google Drive’a yükledikten sonra gerek uygulaması, gerekse de web arabiliriminden kolayca ulaşıp, sunumunuza başlayabilirsiniz. Tercihinize göre Internet bağlantısı olmadan da bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz.

Çalışma ortamlarına “dosyayı nereye kopyalamıştım?” derdine de deva olan Google Drive’ın gelişmiş arama özellikleriyle istediğiniz bilgiye ve dosyaya saniyeler içinde ulaşıp, istediğiniz kişilerle paylaşabilirsiniz.

Google Drive okul ortamlarında özellikle öğretmen-öğrenci dosya paylaşımlarında kullanılabileceği gibi aynı zamanda yönetimsel fonksiyonların da hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleşmesine büyük katkı sağlayacaktır..
Kaynak:http://www.egitimdeteknoloji.com/


Google AdSense

Google Adsense,Google’nin en önemli hizmetlerinden biridir.Site sahipleri Google Adsense sayesinde sitelerinde Google Reklamlarını yayınlayabilir,hitine ve tıklanma oranına göre Google’dan parasını alabilir.
Şu iki servisi karıştırmayalım önce;
Google Adsense : Google’dan reklam alma
Google Adwords : Google’ye reklam verme
Kısacası buradan çıkardığımız sonuç Google Adsense yayıncıları,Google Adwords reklam verenlerinin reklamlarını yayınlarlar.Google Adsense yayıncıları Google’dan para alır,Google Adwords reklam verenleri hit karşılığında Google’ye para öderler.
Eğer bir web siteniz var,ve o siteden para kazanmak istiyorsanız hemen Google Adsense Sayfası‘na tıklayın.Yeni reklam yayıncıları alınmaya devam ediyor,ancak her site burada olacak diye bir kaide yok tabiki.Başvuru yaptığınız hesaplar Google Adsense editörleri tarafından incelenir,uygun bilgiler sonrası hesabınızı kabul ederler.Tabiki reddetme gibi bir durumda söz konusu.
Google Adsense’de çeşitli reklam seçenekleri vardır. Bu reklam seçeneklerine gelince ;
İçerik İçin AdSense
Burası en populer reklam seçeneğidir.Kullanıcıların bir çoğu reklamları buradan seçer.Bu bölümde gelişmiş seçenekler vardır.Örneğin tercihinize göre Görsel ya da Text reklam yayınlayabilirsiniz.Ya da ikisini aynı anda yayınlayabilirsiniz.Ayrıca Text reklamlar için kendinize özel reklam paletide hazırlayabilirsiniz.
Ayrıca buraya tıkladığınız zaman ‘Bağlantı birimi’ adında bir reklam seçeneği ile karşılaşacaksınız.Burası Google Adsense’nin açıklamasına göre sitenizle alakalı bağlantıları gösterir.Ziyaretci bu bağlantılara tıkladığı zaman içeriği birbirine yakın bir reklam menüsü ile karşılaşır.
Arama İçin Adsense
Bu reklam seçeneğinde bizzat Google’nin reklamını yapmış olursunuz.Sitenizin her hangi bir yerine Google Adsense’nin size bu reklam seçeneği ile ilgili kodu yayınladığınız zaman Google’ye özel bir palet oluşur sitenizde ve siteniz üzerinden ziyaretcilerinize küçük bir Google Arama Motoru oluşturursunuz.
Buradaki reklam seçeneğinin Google Adwords ile hiçbir alakası yoktur.Tamamen Google’nin kendi reklamıdır.Ve palet içerisinde ‘Google’ye Özel Arama’ yazısıyla karşılaşır ziyaretcileriniz.
Beslemeler İçin Adsense
Bu reklam seçeneği gayet basittir.Bir Adsense hesabınız var ise panelinizden de görebileceğiniz gibi bir ‘RSS’ iconu vardır.Bu da demek oluyor ki halk arasında ‘Sitenin basit arayüzü’ olarak bilinen RSS’lere reklam ekleyebilirsiniz.Pek yaygın olmayan bir reklam seçeneğidir.
Etki Alanı İçin Adsense
Google Adsense diyorki; Reklamları eklemek istediğiniz,kazanç elde etmek istediğiniz ve geliştirilmemiş bir özel alanınız var ise burası tam size göre.Burada basit bir kural vardır,sadece 1500 alan ekleyebilirsiniz.Alanlarınızı oluşturduktan sonra buradaki Reklam Yöneticisine ekliyoruz alanımızı ve kendimize özel reklamımızı hazırlıyoruz.
Google Adsense Kuralları
Google Adsense’nin en çok dikkat ettiği kural ‘Kullanıcıyı Reklamlara Teşvik Etme’dir.Örneğin reklamın yanında,üstünde ve ya altında ‘Lütfen Reklama Tıklayınız’ , ‘Reklama Tıklamazsanız Üyeliğiniz Aktif Olmaz’ , ‘Linkleri Görmek İçin Reklama Tıklayın’ gibisinden yazılar direkt Google Adsense’den ban sebebidir.
Geçersiz Tıklamalar : Google Adsense’nin altın kurallarından biriside budur.Reklam Yayıncısı,daha fazla kazanmak için bazı hilelere başvurabilir.Google Adsense bu hilelere kanmadığını defalarca göstermiştir ve hile yapanları sorgusuz banlamıştır.Amaç, kendileri ve Adwords yayıncısının parasını korumaktır.
Site İçeriği : Google Adsense, Mp3,VVarez,Adult gibi sitelere asla reklam vermez.Ancak adult sitelerin reklamını alır.En çokta burada eleştiri alır.
Reklam Yerleşimi : Google Adsense’nin yeni getirisi şudur ve bu sistem otomatik olarak devreye girer; bir sayfada 1 Arama İçin Adsense, 3 İçeriğe göre Adsense olmalıdır ve daha fazlası zaten kendiliğinden görünmez.
Google Adsense’nin en çok önemsediği kurallar bunlardır,ve bu kuralları
uyguladığınız taktirde bir sorun teşkil etmeyecektir.
Sitemde istemediğim reklamlar var,ya da Adult Reklamlar var bunun önüne nasıl geçerim ?
Gayet basittir.Google Adsense’nin reklam filtresi vardır ve istemediğiniz reklamları sitenizde göstermeyebilirsiniz.AdSense Kurulumu, Rekabetçi Reklam Filtresi seçeneğinden istemediğiniz reklam verenin URL’sini ekleyebilirsiniz ve bu değişiklikten 4-5 saat sonra istemediğiniz reklamlar bir daha sitenizde görünmez.
Neye göre kazanıyoruz ?
Her kelimenin kendisine göre bir değeri vardır.Google Adwords reklam verenleri kendi verdiği reklamların fiyatlarını da belirleme hakkına sahiptir.Türkçe içeriklerin pek kazandırmadığı açıkca bilinen bir gerçek.Bu yüzden Türk webmasterların İngilizce içerikli Web Sitesi kurmasının nedenlerinden biriside bu.
Birden fazla site ekleyebilir miyim ?
Evet eklerisiniz.AdSense Kurulumu > Kanallar sekmesinde sitelerinizi ekleyebilirsiniz.
Altın Kural ; ‘Doğru Adres Vermek ‘
Google Adsense kayıt sırasında sizden ev adresinizi isteyecektir.Burada yanlış bilgi verdiğiniz taktirde kazancınız elinize geçmeyecektir.Buradaki nedene gelince , Google Adsense hesap aktivitesi için evinize bir kart gönderecektir.Burada PIN kodu verilecektir ve bu PIN kodunu Banka Hesap Bilgileriyle birlikte eklediğiniz taktirde ödemeleriniz her ay gerçekleştirilecektir.
Sürekli kazanmanın ‘Tek Yolu’
Google Adsense diyorki dürüst olun,kural ihlali yapmadığınız sürece sürekli kazanırsınız.Ancak bilindiği üzere Google Adsense hiçbir zaman hakkını kimseye yedirmemiştir ve her zaman kurallarını katı bir şekilde uygulayıp haksız kazancı engellemiştir.
Kaynak:http://www.kankalar.net/

Google AdWords

Google’ın reklam ağı Google AdWords olarak adlandırılmaktadır. Google Adwords’ün işleyiş şekli tamamen reklam verenlerin sonsuz sayıda anahtar kelime arasından Google’da arama yapılırken kendileri ile en alakalı olabilecek sonuçları seçmeleri ile gerçekleşmektedir. Reklam veren, bir anahtar kelime için teklif verdiğinde, reklamları verilen teklife göre  arama motoru sonuç sayfasında yer alan organik sonuçların hemen üzerinde sarı renkli kutular içerisinde veya sayfanın sağ yanında çıkmaktadır.

Eğer reklam verenin reklamı sonuç sayfasında çıkarsa ve arama yapan kişi bu reklama tıklarsa, reklam verenin ana sayfasına ulaşır.  Bu durumda reklam veren tıklama başına anlaşılan teklif tutarınca ödeme yapar.  Reklam veren sayfada gözükmek için ücret ödememekte ancak ziyaretçi reklamlarına tıklayarak ana sayfalarına trafik olduğunda ücretlendirilmektedir.

Kelime için verilecek ücret tutarı aynı anahtar kelime için diğer firmaların vereceği fiyat tekliflerine göre belirlenmektedir. Ayrıca seçilen anahtar kelimenin Google ağında yaralan sonuçlarla ne kadar alakalı olduğu da sonucu etkilemektedir. Google AdWords sistemi internet pazarlaması yapanlar, iş sahipleri ve reklam verenler için gayet başarılı sonuçlar vermektedir. Yüksek geri dönüşe sahip anahtar kelimeler için rekabet çok fazla olduğundan Google AdWords’de reklam verenlerin reklamlarının amacına ulaşması ve başarılı olması için sistemin nasıl çalıştığını iyice kavramaları gerekmektedir. Yanlış veya alakasız anahtar kelime seçimi yetersiz geri dönüşe hatta dehşet verici beklenmedik sonuçlara sebep olabilir ve paranız tamamen boşa gidebilir.

Google AdWords çalışma sistemini anladıkça reklam ağından sağlayacağınız kazanç artacaktır. Reklam için hazırladığınız metnin anahtar kelimelerle tamamen alakalı olduğundan emin olun. Yapılan arama ile sizin reklamınız ne kadar alakalı ise alacağınız trafik o derecede çok olacaktır. Ayrıca Google arama sonuçları ile yüksek oranda alakalı olan reklamları ödüllendirerek daha az bir reklam bütçesi karşılığında üst sıralara çıkarmaktadır, bu reklamların kalitesini ve sonuçlarla alakalı olmasını artırmak için uygulanan bir yöntemdir. Bu şekilde verdiğiniz teklife ek olarak performansınız da görünürlülüğünüzü etkilemektedir. Google’ın para kazanması tamamen sizin reklamlarınıza ne kadar tıklandığı ile ilgilidir bu sebeple iyi performans gösteren kaliteli ve alakalı reklamlar daha çok tıklanacağından bu özelliklerdeki reklamların görünürlülüğü de daha fazla olacaktır.

Arama motoru kullanıcıları, arama yaparken aradıkları ürün veya servisle ilgili reklamlar gördüklerinde reklama tıklama olasılıkları oldukça yüksektir.  Google kullanıcılarının zor yollarla, yanlış sonuçlara ulaşmasındansa doğru sonuca kolayca ulaşmasını istediğinden arama sonuçları ile yüksek oranda alakalı olan reklamları ödüllendirmektedir.
Kaynak:http://www.optimum7.com.tr/

Google Analytics


Google Analytics teknik anlamda reklamlarınızın yatırım getirisini ölçmenize ve ayrıca Flash, video ve sosyal ağ siteleriniz ile uygulamalarınızı izlemenize olanak sağlayan ücretsiz web site performans analiz servisidir.
Diğer bir genel tanımla da, bir web sitesinin tüm ziyaretçi istatistiklerini anlık olarak takip etmenizi sağlayan ayrıca geçmiş bilgileride arşivleyebilen gelişmiş raporlama ve analiz aracıdır.
Bir web siteniz var ve bununla ilgili ziyaretçi verilerine mi ulaşmak istiyorsunuz? O zaman Google Analytics tool tam da sizin aradığınız bir araç. Siteniz hangi sıklıkta ziyaret ediliyor, bu ziyaretçiler hangi linkler üzerinden size ulaşıyor, lokasyonları neresi, sitenizin hangi sayfası daha fazla tıklanıyor, sitenizde geçirilen süreler miktarları gibi bir çok sorunun cevabını Google Analytics sayesinde öğrenebilirsiniz.
Google Analytics, Google’daki bir çok tool gibi ücretsiz ve herkese açık bir servistir. Ancak kullanımı için başlangıç seviyesinde html bilmek işinizi kolaylaştırır. Bilmiyorsanız da bununla ilgili internet google-analytics-kurulumu-ve-temel-raporlamaüzerinden bir çok yardımcı makale bulabilirsiniz.
Burayı tıklayarak mevcut gmail hesabınız ile giriş yapabilir veya yeni bir gmail hesabı için kayıt başvurusu yapabilirisiniz.
Google Analytics’i kullanmak için temel anlamda bir kaç adıma ihitiyacınız var.
Google Analytics Kurulumu
Kayıt işlemini tamamladıktan sonra kurulum ayarlarının yapılması gerekir. Kurulum ayarlarında ilk adım, izleme kodunu sitenize yüklemektir. Her bir Google Analytics kullanıcısının, web sitesinin sayfalarına yerleştirmesi gereken kişisel bir analytics kodu vardır.
Analytics Kodunu Nasıl Alabilirim?
Analytics kodunuzu Google Analytics’e giriş yaptıktan sonra kolayca bulabilirsiniz. Bu kodu web sitenizin tüm sayfalarına eklemeniz gereklidir. Google Analytics web sitenizde olup bitenleri tam olarak algılayabilmesi ve eksiksiz istatistik sunabilmesi için analytics kodunun tüm sayfalara eksiksiz olarak yerleştirilmesi gereklidir. Eğer bu konuda teknik bilgiye sahip değilseniz sitenizin web master’ından destek almanız gereklidir.
İstatistik ve Raporlama
Kayıt işlemi tamamlandıktan sonra ‘Analytics Ayarları’ sayfasına yönlendirileceksiniz. Başvurunuzun onayının ardından raporlarınızın veri toplaması ve topladığı verileri görüntülemeye başlaması 24 saati bulabilir. Onayın ardından ananlytics aracı sayesinde web sitenizin trafiği ile ilgili raporlara ‘Raporları Görüntüle’ bağlantısından ulaşabilirsiniz. Sitenize ait tüm istatistikleri gerçek zamanlı ve geriye dönük olarak görüntüleyebilirsiniz.
Ana Ekran
Bu sayfada  kayıtlı tüm web site profillerinizi görüntüleyebilirsiniz. Hesabınıza birden fazla site ekleyebilir ve hepsinin takibini tek ekrandan yapabilirsiniz. Bir Google Analytics hesabı için her zaman en az bir profilinizin olması gerekir. İşlem yapacağınız profilinizi seçerek detaylı istatistiklere ulaşabilirsiniz. Analytics ana ekranı kullanışlı ve Türkçe’dir, bu sebeple bir çok fonksiyonunu rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Gerçek  Zamanlı Veri İzleme
Google Analytics’in en fonksiyonel özelliklerinden birisidir. Reel olarak sitenizde kaç ziyaretçi var, yönlendirme linkleri neler, sayfa da geçirdikleri süreler neler gibi bir çok metrikle anlık olarak istasitiklerinizi izleyebilirsiniz. Dilerseniz manuel olarakta geçmişe dönük tüm istatistiklere detaylıca göz atabilirsiniz.
 Web sitenizin istatistiklerini takip ederken 3 metrik kritik önem taşır.
Hemen Çıkma Oranı
Sitenizi ziyaret eden kullanıcıların tek sayfalık ziyaretlerinin yüzdesidir. Birçok site için yüksek bir “Hemen Çıkma Oranı” olumsuz bir göstergedir, çünkü bu ziyaretçilerin siteye girip hızlı bir biçimde siteden ayrıldıklarını gösterir.
Sitede Geçirilen Ortalama Süre
Ziyaretçilerin inceledikleri sayfalarda geçirdiği ortalama süreyi göstermektedir. Yüksek bir rakam gözlemlediğinizde bu ziyaretçilerin sitenizde çok zaman geçirdiğini göstermektedir.
Yeni Ziyaret Yüzdesi (Uniqe)
Sitenizi daha önce hiç ziyaret etmemiş ama ilk defa sitenize giriş yaparak ziyaret eden kullanıcıların oranını gösterir.
Bu 3 önemli kriterin dışında siteniz için önemli diğer kriterleri belirleyip düzenli analiz yapmanız sitenizin sürekli güncel kalmasını sağlayacaktır.
Kaynak:http://sosyalmedya-tr.com/




21 Temmuz 2013 Pazar

Anket Hazırlama

ANKET

Anket, insanlardan fikirleri, duyguları, sağlıkları, planları, inançları ve sosyal, eğitimsel, ekonomik durumları hakkında bir bilgi toplama yöntemidir.

Anket uygulamak için en az dört geçerli neden olduğu söylenebilir. Bunlar;


  • Belirlenecek bir politika ya da hazırlanacak bir program için gerekli bilginin elde edilmesi için;
  • İnsanların tutumları, bilgi düzeyleri, sağlık durumlarını vb. değiştirmeyi amaçlayan programların etkinliğinin değerlendirilmesi isteniyorsa;
  • Alınan yönetsel kararların ve yapılan uygulamaların etkilerinin değerlendirilmesi için;
  • Bir araştırmacının ihtiyaç duyduğu bilgiyi elde edebilmesi için;

Bir anketi değersiz kılabilecek hata kaynakları; kapsam, örnekleme, ölçüm ve cevaplamama hataları olmak üzere dört ayrı başlık altında toplanabilir

Kapsam Hatası: Örneklemin seçildiği liste ya da çerçeve, araştırmacının ilgilendiği kitlenin tüm üyelerinin içermediği zaman oluşur. Eğer hakkında bilgi toplamayı planladığınız topluluğa hedef kitle, örneklemi seçeceğiniz listeyi anket kitlesi olarak tanımlarsak, kapsam hatası bu iki kitle arasındaki farktır.

Örnekleme Hatası: Etkisi azaltılabilmekle birlikte hiçbir zaman tam olarak ortadan kaldırılamayacak bir hata türüdür. Hedef kitledeki herkes ankete dahil edilmediği sürece örnekleme hatası kaçınılmazdır. Bu hata türünü örneklem büyüklüğünü arttırarak kontrol etmek mümkündür.

Ölçüm Hatası: Verilerin toplanması safhasında gerçekleşebilir. Ankete verilen cevaplar çeşitli nedenlerle insanların gerçek görüşlerini yansıtmıyorsa bu hata oluşur.Örneğin; bir okulda öğretmenin ne sıklıkla sınav yaptığı sorusuna, üç ayda bir izleme testi yapılan bir sınıftaki öğrencilerin bazıları “nadiren” bazıları ise “düzenli” cevabını verebilirler.Ölçüm hatası anket sorularının yanı sıra, anket yöntemi, anketör ve anketin uygulandığı kişilerden de kaynaklanabilir.

Cevaplamama Hatası:: Örnekleme dahil olan kişilerden anketi cevaplayan ve cevaplamayanlar arasında, ankete konu olan özellikler açısından farklılıklar bulunması veya örnekleme dahil olan kişilerin önemli bir kısmı ile görüşülmemesi durumlarında ortaya çıkar.

İyi bir anketin aşağıdaki özelliklere sahip olması gerektiği söylenebilir;


  • Araştırmacının tanımlamak istediği kitlenin her bir üyesi, eşit ya da bilinen bir olasılıkla seçilme şansına sahip olmalıdır.
  • İhtiyaç duyulan doğruluk düzeyini başarabilmek için yeterli sayıda insan tesadüfi olarak örneklenmelidir.
  • İnsanların doğru ve istekli bir şekilde cevaplayabileceği türde, açık ve kolay anlaşılır sorular sorulmalıdır.
  • Örneklemdeki herkesin soruları cevaplaması sağlanmalı ya da soruları cevaplamayanlar anketle ölçülmek istenen özellikleri açısından soruları cevaplayanlardan farklı olmamalıdır.

ANKETİN AŞAMALARI

  • Anket İçeriğinin Belirlenmesi
  • Problemin Belirlenmesi
  • Hipotez ya da Araştırma Sorusunun Belirlenmesi
  • Kullanılacak Anket Yönteminin Belirlenmesi
  • Hedef Kitlenin Belirlenmesi
  • Örnekleme
  • Anket Sorularının Oluşturulması
  • Anketin Güvenilirliği
  • Anket Verilerinin Analizi
  • Sonuçların Rapor Edilmesi

I.Anketin İçeriğinin Belirlenmesi:

Anketin içeriğine karar verilmesi anketin sınırlarının belirlenmesi demektir. Anketin içeriğini oluşturmak için, ölçülecek olan tutumun, inancın, veya fikrin iyi bir tanımlaması yapılmalıdır.
Hangi bilgilere ihtiyacınız var? İhtiyacını duyduğunuz bütün verileri elde edebilmek için "Hangi bilgileri istiyorum ve bunları topladığımdan emin olmalıyım?" sorusu sorulmalıdır.
Bunların hangilerinin kişilere sorularak elde edebileceği netleştirilmelidir.
İleride üzerinde çalışma yapılamayacak konularla ilgili bilgilerin sorulmaması gerekir; çünkü anketin içeriği yanıtlayan kişilerin beklentilerini etkiler.
Soruların, seçilen bütün içerik alanını kapsadığından emin olunmalıdır.
Elde edilen bilgi ne kadar spesifik ve davranış/olay odaklı olursa o kadar yararlı olur.

II.Problemin Belirlenmesi:

Anketi hazırlamaya başlamadan önce şu iki soru
mutlaka cevaplandırılmalıdır;
*Çözmek istediğiniz problem nedir?
*Bu çözüm için ihtiyaç duyduğunuz yeni bilgi nedir?
Problem, mevcut durum ile olması gereken durum
arasındaki farktır.
Problemin belirlenmesi ise bu farkın gözleme dayalı
olarak ortaya konulmasıdır.

Problemin belirlenmesinde yapılabilecek hatalar:

Kritik Bilgiyi İçermeme: Anket araştırmaları sırasında en sık karşılaşılan hatalı uygulama, insanların anketten çok şey öğrenmek istemeleridir.Oysa anket ihtiyaç duyulan kritik bilginin elde edilmesi halinde yarar sağlayacaktır.
Önyargılara Dayanma: Bazı durumlarda anketler belirli bir konuyu kanıtlamak için yapılmaktadır. Tasarımcının düşüncelerini ispatlamak için hazırlanan bir anket doğru sonuçlar vermeyeceği gibi, etik bir davranış da olmayacaktır.
Belirsizlik: Belirsiz bir ortamdan hareket edilmesi işe yaramayacak bir yığın bilginin toplanmasına yol açabilir.

III. Hipotez ya da Araştırma Sorusunun Belirlenmesi:

Problem net bir şekilde tanımlandıktan sonraki adım, bir
ya da daha fazla hipotezin oluşturulmasıdır. Hipotezler,
problemin cevabına ilişkin bilgiye dayalı tahminlerdir. İyi
bir hipotezin taşıması gereken iki önemli nitelik ise özel
olması ve yönlendirici ifadeler içermemesidir.
Örnek: “X FM dinleyicileri yaşlıdır” hipotezi yeterince özel
olmadığından test edilebilir bir hipotez değildir.”Dinleyici”
ve “yaşlı” kavramları açık değildir. Bunun yerine “X FM’i
haftada en az bir kez dinleyen insanlar 40 yaşın
üzerindedir” hipotezi daha doğru bir tercih olabilir.

IV. Kullanılacak Anket Yönteminin Belirlenmesi:

Anket yöntemini seçerken hiçbir yöntemin bir diğerinden daha üstün olmadığı unutulmamalıdır. Bu nedenle en iyiyi belirlemeye çalışmak yerine her bir yöntem çalışma konusu, hedef kitle, bütçe ve zaman sınırlaması gibi şartların ışığında değerlendirmelidir.
Veri toplama insanlarla irtibat kurmayı gerektirir. Bu irtibat insanlarla yüz yüze ya da telefon aracılığıyla görüşerek, soru formunun posta aracılığıyla gönderilmesi ile ya da bu yöntemlerin birkaçını bir arada kullanarak sağlanabilir. Veri toplamada bu yöntemlerden hangisinin seçileceği ise araştırma boyunca alacağınız en önemli kararlardan biridir.


1. Posta Anketleri:


Posta anketleri, hazırlanan soru formlarının posta yoluyla cevaplayıcılara ulaştırılmasını öngören bir
veri toplama yöntemidir.
Avantajları:
*En az miktarda kaynak gerektiren yöntemdir.
*Diğerlerinden farklı olarak eğitimli anketörlere ihtiyaç duyulmaz. Uzman bir danışman yardımı olmadan yapılabilecek en kolay anket türüdür.
*Telefon ve yüz yüze yapılan anketlerden farklı olarak posta anketlerinde ani ve baskı altında karar verme ya da insiyatif kullanma ihtiyacı söz konusu değildir.
Gelir düzeyi, eğitim durumu, politik tercihi gibi konulara ilişkin bilgiler, cevaplayıcının anketörden etkilenmesi söz konusu olmadığından posta anketi yardımıyla daha doğru olarak elde edilebilir.
Soruların cevaplanması için sıkı bir zaman tehdidi yoktur.
Cevaplayıcıların anketörden etkilenmesi söz konusu değildir.
Örnekleme hatası, düşük maliyetle en aza indirilebilir.

Dezavantajları:
En zayıf yanı, kapsam hatasına son derece açık olmasıdır. Bu anket türünde kullanılan adreslerin hedef kitlenin tümünü içeren listelerden seçilmiş olması ender rastlanan bir durumdur.
Uygulama başladıktan sonra ortaya çıkan problemlerin çözümü mümkün değildir.
Eğitim düzeyi düşük kitlelere uygulanan anketlerin cevaplama oranı düşüktür.
En uzun zaman alan anket yöntemidir.(1.5-2 ay)
Araştırmacının soruların cevaplanma süreci üzerinde kontrolü yoktur.
Eksiksiz doldurulmasını sağlamak oldukça güçtür.
Cevaplanma oranı en düşük yöntemdir.
Açık uçlu sorular için uygun değildir.

2. Telefon Anketleri:

İhtiyaç duyulan veriler, eğitimli anketörlerin cevaplayıcılarla yaptıkları telefon görüşmeleri
ile toplanır.
Avantajları:
*Sonuçlar çok hızlı bir şekilde alınabilir.(2-3 gün)
*Uygulama sırasında ortaya çıkan problemlerin çözümü son derece kolaydır.
*Anketörler soruları cevaplamasını istediği kişileri telefona isteyebilir, insanları tüm soruları cevaplamaya teşvik edebilir ve diğer insanların soruları cevaplayan kişiyi etkilemesini kısmen de olsa önleyebilir.
*Anketörün cevaplayıcı üzerinde oluşturduğu sosyal baskı, karşılıklı görüşme yöntemine oranla daha alt düzeydedir.
Dezavantajları:
En önemli dezavantajı herkesin telefonu olmamasıdır.(%84) Bu nedenle belirli bir grup otomatik olarak tüm telefon anketlerinin kapsamı dışında tutulmaktadır.
Bir diğer dezavantajı ise bu anket türünde çerçeve olarak en sık başvurulan araç olan telefon rehberlerinin güncel olmamasıdır.
Anketörün ses tonu ve yaptığı vurgular kişileri belli cevap seçeneklerine yönlendirebilir.
Posta ve karşılıklı görüşme yöntemlerinde kullanılan görsel yardımcı malzemeler bu anket türünde kullanılamaz.
Cevaplanma oranı karşılıklı görüşmeye göre daha azdır.

3. Karşılıklı Görüşme:


İhtiyaç duyulan veriler, eğitimli anketörlerin cevaplayıcılarla yaptıkları doğrudan görüşmelerle
elde edilir.
Avantajları:
*Görsel yardımcı malzemeler kullanılarak sorular daha kolay anlaşılır hale getirilebilir.
*Anketör cevaplayıcının anlamadığı noktaları açıklayabilir.
*Anketin önemi anlatılarak ve gizliliği konusunda güvence verilerek cevaplanma oranı yükseltilebilir.
*Araştırmacının soruların cevaplanma süreci üzerindeki kontrolü en üst düzeydedir.
* Soru formları anketörler tarafından doldurulduğundan, özellikle posta anketinde karşılaşılan eksik veya yarım bırakılmış soru formlarından kaynaklanan sorunlar yaşanmaz.
Dezavantajları:
*Anketörler, sonuçlarının taraflı olmasına yol açabilirler.
*En çok maliyetli yöntem olduğu söylenebilir.
*Sonuçların alınması uzun zaman alabilir.
*Maliyetleri kısma eğiliminin anket sonuçlarına hata cinsinden yansıması kaçınılmazdır. Örnek büyüklüğünü küçültmek örnekleme hatasına, belirlenen kişilerden farklı kişilerle görüşme yapmak (yedek görüşmeci belirlemek) kapsam hatasına, tecrübesiz anketör kullanmak ölçüm hatasına yol açacaktır. Bu nedenle yüz yüze görüşme yalnız proje için yeterli miktarda kaynak ayrıldığı durumlarda kullanılmalıdır.

4. Karma Anket:


Karma anket yönteminde genel strateji; mümkün olan en yüksek cevaplanma oranını en düşük maliyetle gerçekleştirmek için en uygun yöntemle başlayarak gerektikçe diğer yöntemlere başvurmaktır.
En fazla kullanılan karma anket kombinasyonu karşılıklı görüşme ve posta anketinden aynı anda yararlanılmasıdır. Bu yöntemde anketler işyeri ve evlere anketörler tarafından ulaştırılır. Örneklemdeki kişiler tarafından doldurulan anketler daha sonra ya posta yoluyla ya da anketi dağıtanlar aracılığıyla geri toplanır.

5. İnternet Anketleri:

Avantajları:
*Veri toplama süresinin azalması
*Maliyetin azalması
*Dinamik tasarım ve ekran dizaynındaki esneklik
*Verilerin otomatik analizinin yapılabilmesi
*Ek verilerin de alınabilmesi
*Coğrafi sınırların bir engel teşkil etmemesi
*Kitle – Örneklem büyüklüğü
*Tesadüfi hatanın azaltılması
Dezavantajları:
Elektronik ortama bağlı güvenlik kaygıları
Anket dolduranın belirsizliği
Ankete erişim problemleri
Araştırma hassasiyetinin kavranılamayışı
Tüm araştırmaların yapılamaması
İnternet anketlerinde ödül anlayışının olması

V. Hedef Kitlenin Belirlenmesi:

Üzerinde araştırma yapılması planlanan topluluğa hedef kitle adı verilir.Çalışmanın amacına bağlı olarak hedef kitleye coğrafi, demografik vb. sınırlamalar getirilebilir. Bazı hedef kitleler;
*Ankara’da yaşayan tüm insanlar,
*Dikmen’de oturan tüm devlet memurları, şeklindedir.
Eğer araştırma yapılan olgunun başında tüm sıfatı varsa ve sayılabiliyorsa, yapılan hedef kitle tanımının doğru olduğu söylenebilir.Planlanan araştırma bilimsel amaçlı ise, hedef kitlenin; içerik, birim, kapsam ve zaman boyutları ile tanımlanmalıdır.Örnek:”2000 yılı itibarı ile Türkiye’deki, nüfusu 5000 ve üzerindeki yerleşim birimlerinde yaşayan tüm vergi mükellefleri.”

VI.Örnekleme

Anketi herkese mi uygulamalısınız yoksa seçeceğiniz bir örnekleme mi? Bu sorunun yanıtı, sonuçları ne kadar elde etmek istediğinize, uygulamaya bazı kişileri veya grupları katmamanın bulguların kalitesini etkileyip etkilemeyeceğine ve finansal ve teknik kaynaklarınıza bağlıdır.

VII.Anket Sorularının Oluşturulması:

Anket sorularının yazımı anket sürecinin muhtemelen en önemli aşamasıdır. Sorular anketin yapı taşlarıdır. Soruların istenilen bilgiyi elde etmedeki performansı anketin sonuçlarına diğer bütün anket süreci aşamalarından daha fazla etki eder. Dolayısıyla anket sorularının yazımına büyük özen gösterilmelidir.
Anket soru formatları:
 Anket soru formatları iki genel kategoriye ayrılır: Kapalı uçlu sorular ve açık-uçlu sorular.
  • Kapalı uçlu sorular: Kapalı-uçlu (veya yapılandırılmış) sorular yanıtlayıcıdan sabit bir yanıt seçenekleri setinden bir seçeneği seçmelerini ister. Çoktan-seçmeli, evet-hayır, ve numaralı derecelendirme ölçeği kapalı uçlu sorulara örnektir.
  •  Açık uçlu sorular: Açık-uçlu sorular yanıtlayıcıdan kendi ifadelerinden oluşan bir yanıt ister. Boşlukları doldurma, kısa cevaplar, ve makale açık- uçlu sorulara örnektir.
Örnekler
*Camı kıranı gördünüz mü?
1.(…)evet
2.(…)hayır
*Eğer camı kıranı görseydiniz
1.(…)Engel olmaya çalışırdınız
2.(…)Umursamazdınız
3.(…)Kırma sebebini öğrenmeye çalışırdınız
Örnekler (2)
*Dün bütün gün aşağıda belirtilen kitle iletişim araçlarından hangilerini kullandınız? (Birden fazla seçenek işaretlenebilir)
1.(…) radyo
2.(…) televizyon
3.(…) gazete
4.(…) herhangi bir dergi
5.(…) yukarıdakilerin hiçbiri
Örnekler (3)
En beğendiniz 5 televizyon programını yazınız.
……….
……….
……….
……….
……….

KAPALI UÇLU SORULAR

Kapalı uçlu soruların avantajları:
Alternatif cevap seçenekleri her bir cevaplayıcı için aynıdır.
Cevaplayıcılar arasında karşılaştırmalar yapılabilir.
Elde edilen veriler, herhangi bir işleme gerek duyulmadan bilgisayara girilebilir.
Cevap seçenekleri, soruları cevaplayıcı için daha anlaşılır hale getirebilir.
Kapalı uçlu soruların dezavantajları:
Cevaplayıcı seçeneklerden birini rasgele işaretleyebilir.
Cevaplayıcı asıl görüşünü yansıtmayan bir seçeneği işaretleyebilir ya da seçenekler cevaplayıcının görüşünü yansıtmaktan uzak olabilir.

AÇIK UÇLU SORULAR

Açık uçlu soruların avantajları:
Bu tür sorulara verilen cevaplar araştırmacının düşünceleri ile sınırlı değildir.
Hazırlanması daha kolaydır.
Cevaplayıcının anket içinde ifade edemediği, ek olarak belirtmek istediği düşünce ve fikirleri açıklamasına olanak verirler.
Açık uçlu soruların dezavantajları:
Eksiksiz doldurulabilmesi için, cevaplayıcının iletişim ve kendini ifade kabiliyetinin olması gerekir.
İstatistiksel analiz için sınıflandırılmaları gerekir. Bu son derece teknik ve zaman alıcı bir iştir.
Doldurulması cevaplayıcının işini zorlaştıracağından, cevaplanma oranı düşük olabilir.

Hangi tür soru formatını kullanmalı?
Kapalı-uçlu sorular haricinde anketin sonuna bir veya daha fazla açık-uçlu soru eklemek veya açık-uçlu soru eklenmeyecekse anketin sonunda genel yorumları soran bir soru eklenmelidir. (Bu ankette geçen konuların dışında belirtmek istediğiniz herhangi bir görüş var mı? Yanıtınız evet ise, bunları aşağıdaki boşluğa yazınız vb.gibi).

Soru içerikleri:


Anket soruları formatlarına göre kategorilere ayrıldıkları gibi içeriklerine göre de kategorilere ayrılabilirler. Anket soruları içeriklerine göre üç genel içerik kategorisine ayrılırlar: Demografik sorular, olgusal sorular, ve tutum soruları. Bu kategorilerin her biri hem açık-uçlu sorularda hem kapalı-uçlu sorularda görülebilir
Demografik sorular:
Demografik sorular yanıtlayıcı hakkında tanımlayıcı bilgi sağlar. En yaygın olarak kullanılan demografik sorular cinsiyet, yaş, meslek, ırk, din, sosyal statü, etnik köken ve eğitim düzeyi ile ilgilidir. Hangi demografik bilgilerin toplanacağına karar vermek için araştırma ekibinin yapmayı planladıkları spesifik analizleri önceden iyice düşünmesi gereklidir. Örneğin, cinsiyet ve yaşa göre alt-grupların tutumlarını tespit etmek isteyen bir anket bu değişkenleri değerlendiren demografik soruları içermelidir.
Olgusal sorular:
Olgusal sorular davranışsal bilgiler veya yanıtlayıcının yaşantısı dahilinde olan diğer olaylar hakkındadır. Bazı olgusal sorular bilgi sorar: "Son 10 yılda kaç işe girdiniz?", "İşe gidip gelmek için yolda geçirdiğiniz zaman haftada kaç saattir?" veya "Son bir yıl içinde kaç gün hastalık izni aldınız?" Olgusal sorularla ilgili bir sorun yanıtlayıcılardan doğru bilgi almaktaki zorluklardır. Olay veya davranış ne kadar az belirgin ve ne kadar çok rutinse doğru hatırlanma olasılığı o derecede azalmaktadır.
Tutum soruları:
Tutum soruları yanıtlayıcılara bir konuya ilişkin tutumlarını, görüşlerini, inançlarını, veya algılarını sorar.Kurum anketlerinde bu tip sorular çok popülerdir. Bunun bir nedeni, tutum sorularının kurumla ilgili neredeyse her sorun hakkında yazılabilmesidir. Kurum anketlerine tutum sorularını eklemek önemlidir çünkü böylece yöneticiler yaygın herhangi bir olumsuz algının farkına varabilirler ve bu tutumlar olumsuz davranışlar (çalışanların işten ayrılması, işe gelmemelerin artması, ve düşük üretgenlik gibi) olarak ortaya çıkmadan önce düzeltici tedbirler alabilirler.

Soru yazımında temel kurallar:
  • Sadece öğrenmek istediğiniz şeyi sorun. Soruları yazarken kendinize şunu sorun: "Bu soruya verilecek yanıtlar öğrenmek istediğimiz bilgiyi bize getirecek mi?"
  • Sorular yalın, açık ve mümkün olduğunca kısa olsun. Sorular uzadıkça, karmaşıklaştıkça hatırlama sorunları yanıtları etkileyecektir.
  • Her soruda yalnızca bir tema veya fikir bulunsun. İki ayrı fikri veya iki ayrı soruyu tek bir soruda bileştirmeye çalışmayın.
  • Açık olmayan, anlaşılması zor sorulardan kaçının.
  • Yanıtlayıcılara uygun bir dil kullanın. Yanıtlayıcılara
    yabancı olabilecek kelime ve terimlerden kaçınılmalıdır.
  • Spesifik olun. Genel nitelikli sorulara göre spesifik bilgiyi soran sorular, daha doğru hatırlanır, tüm yanıtlayıcılarca benzer şekilde yorumlanır, ve gelecekteki davranışı daha iyi tahmin eder.
  • Bir cümlede iki olumsuz ifade kullanmayın.
  • Yönlendirici sorulardan kaçının. Yönlendirici sorular, anket uygulayıcılarının kişisel beklentileri doğrultusunda yanıt almaya yönelik sorulardır.
  • Hassas konulara dikkat edin.
Doğru ve Dürüst Cevapların Elde Edilmesi
  • Yönlendirici sorular
  • Tehdit edici sorular
  • Anlamı belirsiz sorular
  • Eksik sorular
  • Yönlendirici Sorular
Verdiğimiz vergiler sizce şişman politikacıların daha rahat edeceği yeni ve çok lüks bir bina için mi yoksa şehrin güneyindeki yoğun trafik yoğunluğunu azaltmak amacıyla yapılacak yeni bir köprü için mi kullanılacak?
Ev dışında bir işte mi çalışmayı tercih edersiniz yoksa sadece evde oturup evin ve ailenin bakımıyla mı ilgilenmek istersiniz?
  • Tehdit Edici Sorular
Ne sıklıkla gazete okuyorsunuz?
1.Haftanın her günü
2.Haftada 4-6 gün
3.Haftada 1-3 gün
4.Okumuyorum
  • Anlamı Belirsiz Sorular
Okulumuzun burs programı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Anket Yanıt Formatları:

Bir anketin kalitesi sorular haricinde, yanıt seçeneklerinin nasıl sunulduğu, soruların sırası, ve anketin uzunluğu gibi etkenlere de bağlıdır.
  • Çoktan-seçmeli yanıt formatı:
Bu yanıt tipinde, yanıtlayıcılar bir seçenekler listesinden bir veya birden fazla yanıt seçerler. Çoktan-seçmeli yanıt formatını kullanan sorular, demografik soruları (gelir kategorisi, medeni durum, gibi), ve diğer kalitatif bilgi soran soruları (iş tipi, çalışılan departman, gibi) içerir. Yanıt seçenekleri tipik olarak iki ile altı seçenek arasında olur.
  • Evet-Hayır ve Doğru-Yanlış yanıt formatı:
İkili yanıt formatı çoktan-seçmeli yanıt formatının bir varyasyonudur. İki yanıt seçeneğine üçüncü bir "Bilmiyorum" veya "Uygun değil" seçeneği eklenebilir. Bu yanıt formatı daha çok olgusal nitelikteki verileri toplamak için kullanılır. Örneğin: "Son 12 ay içinde terfi ettiniz mi?“
İkili yanıt formatının çekiciliği, kullanım, analiz ve sunumda getirdiği yalınlıkta yatmaktadır.
  • Likert Derecelendirme Ölçeği:
 Likert derecelendirme ölçeği en yaygın kullanılan yanıt formatıdır. Bu ölçeklerde, yanıtlayıcılardan bir konu hakkında ne kadar olumlu veya ne kadar olumsuz hissettiklerini derecelendirmeleri istenir. Likert tipi yanıtlar, birçok soru için aynı yanıt seçeneklerinin kullanılmasından dolayı yanıtlayıcıların kısa bir sürede büyük miktarda bilgi aktarmalarını sağlar. Katılma - katılmama seçenekleri birincil olarak tutumla ilgili verileri toplamakta kullanılsa da, numaralı derecelendirmeleri belirtmek için başka kelimeler kullanan Likert ölçekleri diğer tiplerde bilgileri toplayabilmek için gerekli esneklikleri sağlar.

Anket Soru Sayısı:

Mümkün olduğunca az soru sorulmalı ve sadece gerçekten gerekli konuların sorgulanması esastır. Bu nedenle araştırma amacına doğrudan katkı sağlamayan konularda soru sorulmamalı.Genel kural olarak telefon anketleri 20, karşılıklı görüşmeler 45 dakikadan uzun sürmemeli, posta anketleri ise en fazla 20 dakikada doldurulabilicek şekilde hazırlanmalıdır.

Anket Soru Sırası:

Soru sırası elde edilecek sonuçları önemli derecede etkileyebilir.

1.Giriş Soruları: Araştırmanın giriş bölümünde, araştırma konusu ile doğrudan ilgili kolay cevaplanabilir türde sorulara yer verilmelidir.
2. Hassas Sorular: Hassas soruların anketin ilerleyen
bölümlerinde yer alması tavsiye edilen bir uygulamadır. Bazı sorularda cevaplayıcılardan dini inançları, etnik özellikleri, cinsel tercihleri, gelir düzeyleri gibi bilgiler istenebilir.
3. İlgili Sorular: İlgili sorular bir araya getirilerek, cevaplayıcının bir konudan diğerine atlamasının önlenmesi ve bir konu üzerinde yoğunlaşmasının sağlanması amaçlanır.

Öntest

Anket uygulanmada önce küçük bir grup üzerinde deneme yapılmalıdır. Bu deneme sonunda her bir soru için ortaya çıkan sorunlar ve hatalar soruların kenarına not edilmeli ve soru kağıdı tekrar düzenlenerek gerçek örneklem üzerinde uygulanmalıdır.

IX.Anket Verilerinin Analizi:

1.Verilerin incelenmesi ve temizlenmesi:

Asıl veri analizleri başlamadan önce verilerin incelenmesi ve temizlenmesi gerekmektedir. Veri girişinde yapılmış olabilecek hataları tespit etmenin en pratik yolu her bir sorunun frekans tablosunu çıkarmaktır. Böylece soruların yanıt seçenekleri verilen yanıtların oranı ile birlikte görülecek ve yanıt seçenekleri arasında bulunmayan ancak hatalı olarak giriş yapılmış olan seçenekler tespit edilebilecek ve temizlenebilecektir.

2. Analiz yöntemleri: 

Anket verilerinin analizinde kullanılan yöntemleri dört başlık altında toplayabiliriz:

 2.1. Betimsel istatistikler: Betimsel istatistikler en çok kullanılan ve daha ileri teknikler için temel teşkil eden analizlerdir. Bunlar, frekansları, oranları (yüzdeleri), merkezi yığılım ölçülerini (ortalama, medyan, mod), ve dağılım ölçülerini (standart sapma, varyans) içerir.

2.2. Korelasyonlar: Korelasyon değişkenler arasındaki ilişkileri ortaya koyar.

2.3. Farklar:Anket sonuçları arasındaki farkları tespit etmede kullanılan analizler ki-kare, t testleri, ve varyans analizi (ANOVA) yöntemlerini içerir. Bu yöntemler temelde gruplar arasında fark olmadığı hipotezini ileri sürerler. Bu yokluk hipotezidir. Analizler yapılır ve belli istatistikler elde edilir. Bunlara bakılarak yokluk hipotezi ya kabul edilir ya da reddedilir.

2.4. Değişimler: Bir grubun zaman içindeki değişimini tespit etmek için kullanılan belirli analizl yöntemleri vardır. Sürekli verilerle zaman içindeki değişimleri tespit etmek için özel t testi ve ANOVA biçimleri kullanılabilir.
Bağımlı t testi (dependent t test) tek bir grup içinde zaman 1'den zaman 2'ye kadar olan değişimi tespit eder. Tekrarlı ANOVA (repeated measures of ANOVA) bir veya birden fazla grupta iki veya daha fazla zamandaki değişimleri tespit eder.

X.Sonuçların Rapor Edilmesi:

Anket sonuçları tablolar, diyagramlar, grafikler kullanılarak gösterilebilir. Kullanılan veriler ham verilerdir. 

1.Tablo kullanımı:

 Anket raporlarında her zaman tablo bulunur. Tabloların amacı, yanıtlayıcıları ve yanıtları betimlemek ve var olan ilişkileri ve değişimleri göstermektir.

2.Diyagramlar, çubuk grafikler, çizgi grafikler: 

Diyagramlar her bir yanıt kategorisinin oranını bütün olarak görsel şekilde göstermekte kullanılırlar. Diyagramdaki her bir dilim bir yanıt kategorisinin oranına denk gelir. Bir diyagramda dilim sayısı görüntüyü çok kalabalıklaştırmamak için altıyı geçmemelidir. 
Çubuk grafikler birçok bilginin bir bakışta özetini sağladıkları için anket verilerinin gösterilmesinde sık kullanılırlar. Çubuk grafikleri, her zaman grafiğin neye ilişkin olduğunu belirten bir başlığı, çubukların neyi temsil ettiklerini belirten ifadeleri içermelidir. Çubuk grafiklerde görüntü yanıltıcı olabileceği için farkların anlamlı olup olmadığını belirten açıklamalar da yapılmalıdır.
Çizgi grafikler değişimleri göstermekte ve grupları karşılaştırmakta kullanılırlar.
Karşılaştırmaları göstermekte tablolar ve çubuk grafikler daha etkili iken, zaman içindeki değişimleri göstermekte çizgi grafikler daha etkilidir.

Anket sonuçlarının yazılması: 

Bir anket çalışmasının sonunda bu çalışmanın amaçlarını, yöntemlerini, sonuçlarını, tartışmasını ve tavsiyeleri içeren bir yazılı rapor oluşturulur. Bir anket raporu aşağıdaki birimleri içermelidir: Giriş; Özet; İçindekiler; Tablo ve şekil listesi; Terim sözlüğü; Amaçların veya hedeflerin belirtilmesi; Odak noktaları; Yöntemler; Sonuçlar; Tartışma; Tavsiyeler; Referanslar; İndeks; Ekler

REFERANSLAR:
BAŞ Türker (2001) Anket (1.Baskı) Ankara; Seçkin Yayınları
SEKARAN Uma (1999) Research Methods For Business (Third Edition) Carbonadale; Southern Illinois University
www.kaliteofisi.com
www.psikometri.com
www.akademikdestek.net/kutuphane/anket_evren_ornekle m/an_ev_or_dosyalar/anket_yontem.ppt

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Best Hostgator Coupon Code